Musa Özsarı İle Blog Yazarlığı Üzerine

30.10.2015 14:26

 

Blog Yazarlığı üzerine merak edilenleri konuşmak, ucu açık soruları net bir şekilde cevaplandırmak üzere www.musaozsari.com’ un yazarı Sayın Musa Özsarı ile internetin nimetlerinden faydalanarak keyifli bir söyleşi yaptık. Söyleşi talebime olumlu yanıt vererek, vakit ayırdığı için kendisine teşekkür ediyorum.

Öncelikle sizi ve bloğunuzu tanıyabilir miyiz?

Kendimi kısaca tanıtmak isterim. Hayatın sadece 3 günlük olduğuna inandığım için zamanını kalp kırarak değil de gönül alarak geçirmemiz gerektiğine ve farklılıkların insanları güzelleştirdiğine inanan, yazmayı çok ama çok seven birisiyim. Çok sevdiğim bir sözü de sizlerle paylaşmak isterim;

’’ Bizler kimliklerimizin tutsağıyız. Kendi yarattığımız hapishanelerde yaşıyoruz.’’

Blogum musaozsari.com yaklaşık iki buçuk yıldır hizmet vermeye çalışıyor. İlk zamanlar sadece kendi şiir ve denemelerimi yazmak için kullandığım blogumun içeriğini daha da genişleterek, blog yazarlığı ve Edebiyat üzerine birçok kişiye fayda sağlayacak makaleler yazıyorum. Takipçilerimden gelen dönütler ile amaçladığım yolda ilerlediğimin farkındayım ve bu beni gerçekten çok mutlu ediyor. Blogumda dört ana kategori ile yazılarımı paylaşıyorum:

Blog Yazarlığı: Blog hayatında edindiğim tecrübelerimi yazıyorum. Ayrıca yeni blog yazarları için önemli olduğunu düşündüğüm tavsiyelerde bulunuyorum.

Edebiyat: Bu bölümde şiirlerimi, denemelerimi, kısa hikayelerimi ve kitap yorumlarımı paylaşıyorum.

Güncel: Dikkatimi çeken ve eleştirme ihtiyacı  duyduğum güncel konular üzerine yazıyorum.

Sinema: Bu bölümde de izlediğim yerli-yabancı dizi ve film yorumları ile repliklerini paylaşıyorum.

Beni bu güzel röportaja davet ettiği için Cihan Demirdaş’a çok teşekkür ederim ve blog hayatında başarılarının devamını dilerim.

Siz blog yazmaya nasıl karar verdiniz? Bloğunuzun bir hikayesi var mı?

Çocukluğumdan beri yazmayı çok seviyorum. Yazmaya küçük bir şiirle başladım ve o günden sonra da yazmaya devam ettim. Ara sıra okul piyesleri için skeçler yazdım. O zamanlar çocukluğumuzda hatıra defterleri ve içine yazılan maniler meşhurdu. Yazmam için bana verilen hatıra defterlerinin hepsine kendi ürettiğim manileri yazdım. Hem bilinen manileri yazmak bana sıkıcı geliyor hem de farklı olmam gerekiyordu.

Lise ve Üniversite hayatımda da yazmaya devam ettim. Genellikle şiir yazdım. Bazen de deneme yazıları. Elimde baya bir yazı birikmişti. Ama öylece bilgisayarımda ya da defterlerimde duruyordu. Yazılarımın yalnız olduğunu hissediyor, başkaları tarafından okunmasını da istiyordum. İnternetten bir kaç siteye şiirlerimi gönderdim. Ancak yazılarımı bana özel bir alanda yayınlamak istiyordum. İmdadıma blogum yetişti. Blogumu açtıktan sonra şiirlerimi  ve düz yazılarımı artık rahatça paylaşabiliyorum.

Bir blog yazarında bulunması gereken özelliklerden bahseder misiniz?

Bir blog yazarı öncelikle yazmayı sevmeli diye düşünüyorum. Eğer yazmayı sevmiyorsa bir süre sonra hem makale üretmesi zorlaşacak hem de yazmaktan sıkılacaktır.

Bir blog yazarı, azimli olmalı. Blog yazmak emek gerektirdiği için azimdan yoksun birisinin üstlenebileceği bir iş değildir. Yeri gelecek uykusuz kalacaksınız, yeri gelecek yazmaktan başınız ağrıyacak. Ama yılmadan yazmaya devam edeceksiniz.

Bir blog yazarı sabırlı olmalı. Bir anlık hevesle blog açıp, blogu yeni olmasına rağmen, ziyaretçi gelmediği için yazmayı bırakan bir çok sabırsız blog yazarı yüzünden internet çöp blog dediğimiz güncelliğini yitirmiş bloglarla dolup taştı. Sabretmeyi bilmeyen bir kişi blog yazmayı hiç düşünmesin.

Bir blog yazarı araştırmacı olmalı. Bloglar değişen hayat koşulları ve teknoloji ile birlikte her geçen gün yenileniyor. Yeni eklentiler, yeni temalar, yeni SEO kuralları... Bu yeniliklere blogunu adapte eden blog yazarları başarılı oluyor. Değişen ortama ayak uydurabilmek için de iyi bir gözlemci ve araştırmacı olmak gerek. Bazen vaktinizi yazmaktan çok araştırmaya harcamalısınız.

Blog yazarlığını popüler yapan etkenler sizce neler?

Blog yazarlığını bu kadar önemli ve popüler kılan neden; kişilerin yazma ihtiyacını karşılayabilmesidir. İnternet kullanıcıları artık sadece okuyucu rolünden çıkmış; duygu ve düşüncelerini  yazma imkanına sahip olmuştur. Sadece yazmakla kalmayıp hatırı sayılır bir kitleye yazılarını sunabilmektedir. Bunu da sağlayan bloglardır.

Blog yazarlığının ün kazanmasını diğer bir nedeni de firmaların ürünlerini veya sitelerini blog yazarları aracılığıyla tanıtmak istemeleri. Tanıtım çalışmaları için bloglar artık çok büyük bir pazarlama aracı haline geldi. Hal böyle olunca blog yazarlığı daha da popüler olmay başladı.

Blog yazarlığı yapabilmek için bir bütçe gerekli mi?

Blog yazmak için herhangi bir bütçeye gerek yok. Blogger ve Wordpress gibi bir çok ücretsiz blog açma sitesinden kolayca blog açabilir ve tek bir kuruş ödemeden yazmaya başlayabilirsiniz.

Eğer blogunuz için tanıtım çalışması yapacaksanız işte burada az da olsa blogunuz için bir bütçe ayırmanız gerek. Diğer bloglardan ücretli tanıtım yazıları satın alarak blogunuzun daha görünür hale gelmesine sağlayabilirsiniz.

Dünyada çok iyi paralar kazanan bloglar olduğunu biliyoruz. Türkiye’ de blog yazarak para kazanmak  sizce mümkün mü? Bir bloğun gelir kaynakları nelerdir?

Türkiye’de blog yazarlığından kazanmak mümkün. Yurtdışında kazanılan büyük mevlalar kadar olmasa da hatırı sayılır kazançlar sağlayabilirsiniz. Zaten birçok başarılı blog yazarı, bloglarından para kazanmaya devam ediyor.

Blogdan bir çok yolla para kazanabilirsiniz. İlk başta Google Adsense reklamları olmak üzere satış ortaklığı, banner reklamları, link satışı ve tanıtım yazısı gibi kazanç sağlama yöntemleri var. En umut vadedeni ve popüler olanı da tanıtım yazısı. Özellikle firmalar tanıtım yazısı yayınlatmak için blogları tercih ediyor.

Takip ettiğiniz bloglar var mı?

Blog yazmaya başlamadan önce ve sonrasında devamlı takip ettiğim bloglar var. Örnek vermem gerekirse, çoğu blog yazarının bildiği Blog Hocam, kişisel blog yazarlığında kendini kanıtlamış Blog Gökhan Tekin, Doktor Hayat, Medya İstasyonu, Usluer gibi daha bir çok blog yazarını takip ediyorum.

Son olarak blog yazarlığı yapmak isteyen adaylara ne söylemek istersiniz?

Yazmayı seviyorsanız ve blogunuza emek vererek yazmaya devam edecekseniz hemen açın bir blog ve yazmaya başlayın. Blog yazmanın insana kattığı bir çok faydadan siz de istifade edin. Pişman olmayacaksınız. Ama sabırlı değilseniz ve yazmada tereddütleriniz varsa blog açmaya bile yeltenmeyin. Bu işi yazmaya aşık olanlara bırakın derim.

1988’in Temmuz ayında Almanya’da doğmuşum. Ailemin acil Türkiye’ye dönme kararı ile 3 yaşındayken dönmüşüz. İlköğretim ve liseyi memleketim olan Kütahya’da tamamladım. Ardından Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Japonca Öğretmenliği’ni kazandım ve Çanakkale’de yaşama fırsatım oldu. Bu güzel şehirde çok güzel anıları oldu; vefalı dostlar kazandım. Daha sonra Aydın ve Bursa’da kısa bir süre çalıştıktan sonra iş için İstanbul’a taşındım. Bazen nefret ettiğim bazen ise çok sevdiğim İstanbul’da yeni bir hayata başladım.