Kıdem Tazminatındaki Rant

16.07.2015 00:00

Her ne kadar son dönemlerde rafa kalkmış gibi gözükse de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının önderliğinde Kıdem Tazminatı konusu ile ilgili yeni reformlar yapılmak isteniyor.  Bu tasarı gerek işveren örgütleri gerek işçi sendikaları tarafından şiddetle protesto edilmiş ve bunun sonucunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı farklı alternatifler üzerinde çalıştıklarını ve kıdem tazminatı sorununu çözeceklerini beyan etmişti. Siyasi konjonktür sebebiyle bu reform hareketleri gündemden düşmüş gibi görünüyor.

Kıdem Tazminatı Kanun Tasarısı

Yeni kanun tasarısında dikkat çeken en önemli değişiklik,  1 yıllık kıdem ücretinin değişmesidir. Bir örnekle anlatmak gerekirse 2000 TL Brüt aylık ücretle çalışan bir personel  1 yılda bir maaşlık yani 2000 TL lik kıdem ücreti almaya hak kazanır. Ancak değiştirilmek istenen tasarıda işverenlerde düşünülerek bir değişiklik yapılmış bir yıllık kıdem bir maaş üzerinden değil  19 gün üzerinden hesaplanmakta örneğin 2000 TL ücret alan bir personel bu tasarı ile 1 yıl sonunda (2000/30=66,67*19=1266.73 TL almaya hak kazanacak. Bu, işçi örgütlerinin kesinlikle karşı çıktığı bir madde.  Sanmayın ki işverenler çok mutlu onlarda bu yasaya sıcak bakmıyorlar.  4857 Sayılı İş Kanuna göre belirli durumlarda ayrılan çalışanlara kıdem tazminatı ödeniyor örneğin evlilik dolayısı ile ayrılan bayanlara, askerlik sebebiyle ayrılan personellere, sağlık sorunları sebebiyle ayrılan personellere ve işverenin işine son verdiği çalışanlara kıdem tazminatı ödemek zorunda. Bu tasarı ile birlikte şirkette 1 gün çalışan ve ayrılan personel için dahi işveren fona 1 günlük kıdem tazminatını ödemek zorunda. Bu da şirketlerin en büyük maliyet kalemlerinden biri olan işçilik giderlerini daha fazla arttıracak bir konuma getiriyor. Bu kanun yasalaşır ve yürürlüğe girerse neler olabileceği konusunda bir beyin fırtınası yaparsak, işverenler fona daha az kıdem tazminatı ödemek için çalışanların maaşını resmi işlemlerde daha düşük hatta asgari ücretten göstermek isteyerek maliyet düşürmek isteyecek,  üzerini resmi olmayan kanallardan yani elden ödeyerek tamamlamak isteyecek bu durumda da çalışan karşı çıkarak böyle bir işleme izin vermeyecek işveren ile işçi arasında doğacak bir problemde işveren nasıl olsa ben bu adamın kıdemini her gün fona öylede böylede yatıracağım bundan kaçarım yok en azından bu adama katlanmak zorunda kalmayayım diyerek çalışanın işine son verecek . Ya da tam tersinden bakalım yaklaşık 5 yıldır aynı işyerinde çalışan kişi daha iyi şartlarda iş bulmasına rağmen kıdemi olduğu için kafasına göre istifa edip gidemiyordu. Ama bu tasarı ile birlikte çalışan nasıl olsa işverenim kıdem ücretimi fona yatırıyor beni bağlayıcı hiçbir sebep yok diye düşünerek belki de 50 TL fazla alacağı bir iş için istifa ederek işini değiştirebilecek. İşveren işçi arasındaki aidiyet duygusu böylelikle ortadan tamamen kalkacak.

Peki Gerçekten Kıdem Tazminatı Sorunu Var mı ?

Aslına bakacak olursak;  asgari ücret tutarını, her yıl asgari ücrete yapılan komik zamları düşünecek olursak kıdem tazminatı ile ilgili bir problem yok ama ortada bir rant var gibi. Çünkü fona yatan kıdem ücretinizi öyle kafanıza göre canınız istediğinde çekemeyeceksiniz. Tasarıya göre uzunca bir süre fondan paranızı alamayacaksınız. Yani uzun lafın kısası devletimiz işverenlerden kıdem tazminatımızı alıp fona devredip biz paramızı fondan almak için beklememiz gereken süre boyunca çatır çatır kullanmak istiyor.