KAİROS
Yine okumaktan büyük keyif alarak, sitemde yazmaya karar verdiğim ‘Kairos’ isimli kitap kurumsallaşma yoluna giren bir aile şirketinin değişim hikayesini anlatıyor.
Kitabın ana karakteri, şirketin sahibi olan Tekin Bey. Beş yıl önce babasının vefatı sebebiyle işlerin başına geçerek şirketi yönetmeye başlıyor. Amacı, işlerin babasının zamanında olduğu gibi yolunda gitmesini sağlamak. Çünkü bu şirket kendi çocuklarının ve şirketteki çalışanların çocuklarının geleceği demek. Yapılan rutin toplantılarda tüm yöneticiler ve Tekin Bey her şeyin yolunda gittiğini söylerken, bir tek finans işlerinden sorumlu Bülent Bey, ekonomik göstergelerde bozulma olduğunu önlem alınamazsa şirketin durumunun kötüye gideceğini söylüyor. Tekin Bey babasının sağlığında da şirkette çalışan Bülent Bey’e hep Bülent amca gözüyle bakıyor ve onun tecrübelerine her zaman önem veriyor. Bir gün Bülent Amca dediği Bülent Bey’in Tekin Bey’e işlerden çok yorulduğunu ve emekliye ayrılmak istediğini söylemesiyle, Tekin Bey gerçeklerle yüzleşiyor. Ekonomik göstergeleri düzeltmek adına bir takım köklü değişiklikler yapmaya karar veriyor. Nakit Akış tablosunda yer alan, nakit girdilerinin düşmeye başlaması ile birlikte alınan önlemler zirveye çıkıyor. İlk olarak üretimdeki teknik arızlardan ötürü duruşlar, üretimdeki verimsizlik, hammadde giderlerindeki artış, tahsilatlarda yaşanan gecikmeler, müşteri denetimlerinde karşılaşılan uygunsuzluklar artık köklü değişimlerin yaşanması gerektiğini işaret ediyor. Bu noktada şirket ilgili sorunları çözmek için bir danışmanlık şirketi ile anlaşılıyor. Bu şirket yukarıdaki belirlenen konularda önlemler alarak şirkette bir takım uygulamalara gidiyor 5S, 6 sigma, Yalın üretim, Kanban, Swot analizi ve buna benzer sistemler geliştirilerek şirkette uygulanmaya çalışılıyor. Süreç biraz sıkıntılı da olsa Tekin Bey’in önderliğinde tüm şirket yeni sistemlerin, şirkete adapte edilmesi sürecinde canla başla çalışıyor. Tekin Bey bu süreçte haftasonu dahil şirkette çalışarak ailesini ihmal ettiğinin farkında olmasına rağmen, Tekin Bey’in eşi son derece hoşgörülü ve anlayışlı bir yaklaşım sergiliyor.
Yaklaşık 4 ay gibi bir çalışma döneminin ardından şirketin durumunu düzeltmek için yapılan çalışmalar sonuç vermeye başlıyor. Üretimdeki duruş sürelerinin azalması, verimliliğin artması ve finansal raporlarda bir takım olumlu sinyallerin görülmeye başlanıyor. Daha önceki denetimlerinden birinde şirket için 14 başlıkta düzeltici faaliyet isteyen bir müşterinin, yeni kurulan sistemlerden etkilenerek sonuçların kendilerine gönderilmesini, başlatılan çalışmaların başarısını ispatlaması durumunda kendilerine 12 parça siparişi daha verileceğinin haberini Okan Bey veriyordu. Bu haber önümüzdeki yıl için belirlenen hedeflerin şimdiden tuttuğunu işaret ediyordu.
Kitabın içeriğine yine fazla girmeden ana fikri vermeye çalıştım. Amacım okuyucunun heyecanını söndürmeden kitabı tanıtabilmekti. Kitabın yazarı Hayati Çağlar, okuyucuyu sıkmamak üzere kitapta kurumsallaşma yolunda izlenecek adımlar ve sistemlerin tanıtımını bir hikaye eşliğinde okurların beğenisine sunmuş. Ülkemizde KOBİ’ lerin iş dünyasının büyük bir kısmını oluşturduğunu varsayarsak kurumsallaşmanın; şirketin hayatta kalması ve rakipleri karşısında rekabet gücünü arttırarak, faaliyetlerine devam etmesi açısından son derece önemli olduğunu söyleyebilirim. Birde kurumsallaşma denen yapı kişiler ve departmanların önderliğinde değil, bizzat şirketin tepe yönetimindeki kişi veya kişiler önderliğinde gerçekleşebileceğinin en somut örneği ‘Kairos’ tur.